20 Eylül 2008 Cumartesi

DİVANYOLU - Bayezit'ten Sultanahmet'e


Paşa konağından sultan sarayına giden yol : DİVANYOLU

Divanyolu, asırlar boyu devletlû paşaların alayla Divan toplantısına gidişlerine şahitlik etti.

Ten mülkünde canınıza hükmetmeyi, ele, dile, bele söz geçirmeyi biliyorsanız, ilk fırsatta çıkın Divanyolu'na.

'Bugünün paşası da benim.' deyip göğsünüzü gere gere dolaşın İstanbul'un orta yerinde.

Kelimenin tam anlamıyla merasim devleti olan Osmanlı'da Divan toplantıları da birçok teşrifat kaidesine bağlıydı. Bugünkü Bakanlar Kurulu'na benzeyen Divan-ı Hümayun, haftanın dört günü sadrazamın başkanlığında Topkapı Sarayı'nda toplanırdı. Hazreti Fatih zamanında, münasebet tarafı noksan bir yörük kocası, Divan'ın ortasına kadar gelip 'Padişah kangınız?' diye sormuştu. Bu olaydan sonra, padişahlar, toplantıları kafes arkasından takip etmeye başladı. Mesai saati yaz ve kış güneşin hareketine tabi idi. Divan sabah namazının ardından toplanır, akşam namazına bir saat kala, yani alaturka saatle 11'de dağılırdı. Sarayda yemekler de kuşluk ve ikindiden sonra olmak üzere iki kere yenirdi. Asırlar boyu bu program aksamadı. Mesai düzeni insanın biyolojik saatiyle uyumlu olduğundan işten en yüksek verim alınıyordu.

Sadrazam dışındaki Divan üyelerinin sabah namazını Ayasofya Camii'nde kılması gelenekti. Namazdan sonra caminin Bâb-ı Hümayun tarafındaki kapısı önünde toplanılır, herkes yerini alır, topluca dua edilip Fatiha okunur, saraya girilirdi. Sadrazam ise sabah namazını kendi konağında kılardı. Tanzimata kadar sadrazamların konakları, aynı zamanda resmî daireleri idi. Diğer devlet erkanı gibi onlar da işlerini konaklarının selamlık dairesinde görürdü. Tabii bu konakların bazen saray yavrusu, bazen de 300 küsur odalı gerçek saray olduğunu söylemeye gerek yok. Zira, devletlünün itibarı, devletin itibarı demektir. Ama devletlü öldüğünde, işlerini görmesi için kendisine emanet edilen muazzam servetin hazineye geri dönmesi de kanun icabıdır.

Uzun lafın kısası, has hoşafın gümüş tası, biz gene mevzumuza dönelim; namazdan sonra konağından çıkan sadrazam paşa başında sırma şeritli kallavi kavuğu, sırtında samur astarlı kaftanı, mücevher koşumlu atına biner, cümle adamları etrafında saraya revan olurdu. Bu mücevher koşumun ne menem şey olduğunu anlamak için 3. Ahmed'in Nevşehirli İbrahim Paşa'ya hediye ettiği atın koşumlarının 100 kese altın değerinde olduğunu bilmek yeter. Akşam üzeri gerek sadrazam, gerekse diğer Divan üyeleri yine gösterişli alaylarla Bayezid, Aksaray, Fatih taraflarındaki konaklarına dönerdi.

Sadrazamların saraya gittikleri, Bayezid'den Sultanahmet'e uzanan yol, bugün de Divanyolu adını taşıyor. Yolun Bayezid-2. Mahmut Türbesi arasındaki kısmı, 1935 tarihli şehir haritasında Yeniçeriler Caddesi olarak kaydedilmiş. Bir zamanlar buradan âlâ-yı vâlâ ile geçen 'devletlüler', Köprülü Mehmet Paşa, Yemen Fatihi Koca Sinan Paşa, Çorlulu Ali Paşa, Kara Mustafa Paşa, Atik Ali Paşa, Gedik Ahmet Paşa, hayır eserleri ve sanat şaheseri mezar taşları ile hâlâ yolun iki tarafında divan duruyor. Son devrin en kudretli padişahları; 2. Mahmud, Abdülaziz, 2. Abdülhamid, ampir üsluptaki türbede, dalgalanıp durulan deniz misali huzur içinde yatıyor. Divanyolu, İstanbul'un son asırlarda en az değişen mekanlarından biri. Bunun en büyük sebebi etrafını cami, medrese, kütüphane gibi vakıf eserlerinin çevirmesi olsa gerek. Tabii mekan değişmese de zaman değişiyor, insanlar değişiyor. Divanyolu, şimdi tramvay yolu. Tarihî binaların bir kısmı -sanki çok makbul bir şeymiş gibi- ecdadımızın yadigarı sayılan nargileye tahsis edilmiş. Bir kısmında ise Kubbealtı Vakfı, Yahya Kemal Enstitüsü, İstanbul Fetih Cemiyeti Birlik Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı gibi kültür müesseseleri hizmet veriyor. Turistik eşya satan işyerlerini, yerli ve yabancı turistlere amade bilumum yiyecek içecek dükkanlarını saymaya gerek yok. Paşalar mı? Sizden âlâ paşa mı olur? 'Bir zamanlar ben de Süleyman idim / Ateşe ve havaya hükümran idim / Sanmayın Sultan Süleyman idim / Tersanede körükçü Süleyman idim' deyip çıkın caddeye. Kim tutar elinizden?.. Yeter ki ten mülkünde can askerine hükmetmeyi, ele, dile, bele söz geçirmeyi bilin.




Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!

Hiç yorum yok: